top of page

Sabahattin Ali, babası Yüzbaşı Selahattin Bey, Balkan savaşlarında görevdeyken 1907 yılında Gümülcine'de doğdu. Balkanlar o yıllarda büyük bir yıkım ve karmaşa içindeydi. Beş yüz yıllık Türk yurdu birbir kaybediliyor, açlık ve savaş beraberinde büyük göçleri getiriyordu. Takip eden yıllarda, Yüzbaşı Selahattin Bey Çanakkale'ye "Sıkı Yönetim Mahkemesi Başkanı" olarak tayin edildi. Yıkıcı Balkan savaşlarından, daha yıkıcı ve etkisi hala süren Çanakkale cephesine gelmeleriyle, henüz on dört yaşındayken kendisini savaşın ortasında bir anne olarak bulan Hüsniye Hanım, Çanakkale'de de gördükleri sonrasında ruhsal dengesini yitirmeye başladı. Bunun üzerine Selahattin Bey, eşini ve çocuklarını Çanakkale'den uzaklaştırmaya karar verdi. 

Cephelerde her gün yüzlerce subayın, binlerce insanın öldüğü, ailelerin parçalandığı o yıllarda, Sabahattin Ali çabucak büyümek ve olgunlaşmak zorunda kalıyordu. Selahattin Bey, askerlikten istifa ederek, ailesiyle birlikte İzmir'e geldi. Kısa bir süre işleri yolunda gitse de İzmir'in Yunanistan tarafından işgaliyle aile beş parasız kaldı. Bunun üzerine, Selahattin Bey, ailesini alarak Hüsniye Hanım'ın baba evine, Edremite yerleşti. Burada ilkokulu bitiren Sabahattin Ali, tahsiline Galatasaray mektebinde devam etmek üzere İstanbul'a geldiyse de bu sefer İngiliz'lerin İstanbul'u işgal etmesiyse bu gayesine de ulaşamadı. Öğretmen okuluna verildi. Ailesi, Edremit'te bulundukları süre zarfında biraz olsun işleri yoluna koyabilmişti. 

Mezun olmasına bir yıl kalmıştı ki, babası Selahattin Bey vefat etti. Tam her şey yoluna girmeye başlamışken, Hüsniye Hanım üç çocukla dul kalmıştı. Babasının ölümünden bir yıl sonra Erkek Öğretmen Lisesin'den mezun oldu ve Yozgat'a tayin edildi. 

 

Sabahattin Ali, babasının ölümünden dolayı annesine öfke duyuyordu. 

 

Büyük yazarın unutulmaz eseri "Kuyucaklı Yusuf'taki" Şahinde karakteri, annesinin acımasızca çizilmiş bir portresiydi adeta.

Babasının ölümüyle ve erken büyümek zorunda kalmanın etkisiyle ister istemez ailesinin reisliğini üstlenmek zorunda kaldı, Sabahattin Ali. Öyleki, hapisteyken, işsizken ya da kaçakken bile ailesine aylığını göndermeyi ihmal etmiyor, eğer kendisinde yoksa yakın dostları aracılığıyla ailesini maaşsız bırakmıyordu. 

Dt1Opu7W0AE8-jl_edited.png
bottom of page